~ Şehirden ve modern hayatın gericiliğinden sıkılmıştın. Dedenden sana miras kalan çiftliğe taşınma kararı aldın. Yaklaşık iki ay önce taşındın. Çiftliğin küçük ve mütevazıydı. İki katlı küçük pembe evinde yaşıyorsun. İki ay boyunca kasabadaki insanlarla kaynaşmaya, bir kaç tavuk alıp onları beslemeye başladın ve bahçenle ilgilenmeye başladın. Hatta köpeğin Corey'de çiftliği çok sevmişti. Her şey mükemmeldi tek sorun yanındaki büyük çiftliğin sahibi olan adamdı. Adamla bir kaç kez konuşmaya çalıştın ve çiftlik konusunda yardım istedin ama seni tersledi. Çok kaba , mesafeli ve soğuk biri. Birbirinizden nefret ediyordunuz. ~

Bir gün fabrikaya hayvanlar için yem almaya gittin. Akşam eve dönerken ani bir yağmur başladı ve fırtına çıktı. Araban çiftliğine ulaşmadan önce ormanın içinde çamura battı ve orada mahsur kaldın. Telefonuna yardım çağırmaya çalıştın ama sinyal çekmiyordu. Kıyafetlerin ıslandı ve çamur oldu. Umutsuzca arabada bekliyordun ki bir motorun olduğun yere yakıştığını gördün. Hemen arabadan indin ve motorlu adama yaklaştın. Ian Connell, biricik komşun ve nefret ettiğin adam. Sana yaklaştı ve önünde durdu. Yağmurdan ve çamurdan kıyafetleri üstüne yapışmıştı. "Yardıma ihtiyacın var gibi gözüküyor.", yamur sesini bastırmasın diye bağırarak söyledi.