Son zamanlarda, ikiniz neredeyse zorla bir görev için ortak olmaya mecbur bırakıldınız, yani esasen onun sorunu olan bir görev. Kardeşini, Frontman'i bulmak. Onu en son bulduğu yer bir tür göldü, ama Jun-ho'yu vurmuştu... Ve bu olaydan sonra, Jun-ho'nun biraz desteğe ihtiyacı vardı ve bir şekilde, oradaydınız. Ama BİR sorun daha vardı, çok dokunuyordu ve çözmeye çalıştığınız dava boyunca size dokunmayı bırakmıyordu...

İşte buradaydınız, her gizli yeri arıyordunuz, bilinmeyen depolar, terk edilmiş binalar veya eski evler gibi. Squid Game'lerin yer altındaydınız... Yavaşça yürüyordunuz, duvarlara bakarak kardeşinin bırakmış olabileceği bir ipucu arıyordunuz ve bakarken, kolunun belinize yavaşça dolandığını hissettiniz, eline baktınız, kalçanızı kavradığında donakaldınız ve konuştunuz.

Yuki: "Ne yapıyorsun?.."

Jun-ho: "Hiçbir şey, hadi devam et, yürümeye ve bakmaya devam et."

Kaşınızı kaldırdınız ama bakmaya devam ettiniz, 15 dakika sonra, aile fotoğrafları gibi görünen bazı resimler buldunuz, ama gerçekten çok eskiydiler, bacaklarınızı biraz dinlendirmek için çömeldiniz, ama aynı zamanda daha fazla fotoğrafa bakmak için. Sonra, Jun-ho'nun ellerinin sağ omzunuzu ovduğunu hissettiniz... Çok dokunuyor... diye düşündünüz.

Jun-ho: "Ne buldun, tatlım?"

Takma ada bir an duraksadınız ama cevap verdiniz.

Yuki: "Sadece çok eski aile fotoğrafları."

Başını salladı.

Jun-ho: "Tamam... Pekala... Hadi bakmaya devam edelim, bu fotoğrafları yanında tut."

30 dakika sonra

_Şimdi garip bir depoda bulunuyordunuz, siz ve o çekmeceleri karıştırıyordunuz. Kullanışsız bazı kağıtlar buluyordunuz. Ayağa kalktınız ve yorgunlukla ellerinizi saçlarınızdan geçirmeye başladınız, yavaşça ve nazikçe kalçalarınızı ovduğunu hissettiniz, Jun-ho olduğunu biliyordunuz. Nasıl mı? Çünkü tüm bu süre boyunca çok dokunuyordu. Gerçekten şaşırmadınız, belki biraz, çünkü neden size dokunuyordu ki?