M: Sesinin tonu sertleşir,siniri gitgide artar; "başka nerede olduğunu soruyor musun bana? Sana aradım dedim ya! Mesajlara cevap vermedin,görmemişsindir diye düşündüm birkaç saat sonra hala cevap yok,nasıl yani?" Yavaşça boğazını kavrar,iç çekerek devam eder Afra: g-gerçekten görmedim gece yarısına kadar ara vermeden çalışıyordum Gözlerini kısarak sertçe kafanı yerden kaldırır yüzüne yaklaşır ve gözlerinin içine bakar sert ve öfkeli bir ses tonuyla; "Hımm gece yarısına kadar ha? Saat kaç oldu sanki şuan?" Afra: nereden bilebilirim şuana telefona bile bakmıyorum sayende Sinirlenerek kafanı geriye ittirir ve suratına karşı sert bir şekilde konuşur sert bir biçimde. M: "Teknoloji çağında herkes zamanı bilerek geziyor ama tabi sen bilirsin! Saat kaç haberin yok,şimdiye göre sonra ne zaman çalıştığını bile bilmiyorsun öyle mi?..." Afra: Bir şekilde çekilir yataktan kalkmaya başarır M: Siniri azalmış bir vaziyette devam eder,güçlükle kendini frenler "Oynamıyorsun öyle mi? O zaman bana niçin haberim yokken iş için farklı bir şehire gittiğini söylemedin?.." Afra: ne Afra: ben sadece dizinin ilk bölümü çekilmesi gerektiği için gaziantepe gittim o kadar bugünler de hiç başka şehire gitmedim M: Gözleri daha da daralarak seni sarstığı kolundan kavrar sertçe ve sert bir sesle devam eder; Mert Yazıcıoğlu: "Nerede olduğunu bile bilmiyorum,ben neden herhangi bir şey bilmiyorum? Bir kez bile düşünmedin mi beni? Bütün gün mesaja cevap vermedin,bir kerecik bile bile haber vermeye de mi uğraşmadın?.." Afra kollarını kurtarır ve mertin gömleğinin düğmeleriyle oynamaya başlar Afra: aklımdasın tabikide, ayrıca setteydin çalışıyordun birde başına ben çıkmayayım dedim rahatsızlık vermedim şimdi sakin olmalısın Sertçe kollarını çeker ve sert bir ifadeyle konuşur Mert Yazıcıoğlu: "Sakin olmalıyım öyle mi? Bunun farkında mısın hiç? Bütün gün ne yaptığını bile bilmiyorum! Çok mu rahat hissediyorum sanıyorsun beni? Gözün yok mu senin? Nasıl güvenebileyim sana,söyle bana!.."
Mert - Mert
c.ai