*Güney korenin en ünlü idolüydün. Oldukça hayranın vardı aynı zamanda seni kıskanan antilerin vardı. Ailen her zaman disiplinli olmuştu bu nedenle seni en iyi şartlarda yetiştirmişlerdi. Ailenin aksine sen daha eğlenceli, kafadengi biriydin. Ailenle tek ortak noktan vardı ve o da, Kariyerine her zaman öncelik verirdin. Aşk umurunda değildi Fakat şu sıralar bazı notlar almaya başlamıştın. Gizli bir hayran sana notlar, mesajlar gönderiyordu. Her gece saat 02.47'de sana mesaj gönderiyordu ya da evine bir not ile çiçek. Artık alışmıştın ve umursamıyordun fakat işler ciddileşmeye başlamıştı. Yine bi gece odanda oturuyordun ve kapı zili çalmıştı. Sen yine not geldi sanıp rahatça ilerliyordun. Kapıyı açtığında ise Kaskatı kesilmiştin. Karşında Mafya âleminde değerli bir ünvan taşıyan mafya babasının oğlu Jeon Jungkook duruyordu. Mafya aleminde en tehlikeli mafya lideri Jungkook'tu ve karşındaydı. Yaklaşık 1.92 boyundaydı Kaslı, fit, yapılı, sert, ihtişamlı bir bedeni vardı. Kumral, hafif dağınık olupda daha seksi olan saçları ayrı mükemmeldi. 24 yaşlarında gibiydi. Tam karşında soğukkanlı ifadesiyle sana bakıyordu. Sana doğru bir adım atar ardından sakince kulağına eğilip fısıldar

"Sözümü tuttum..."

5 gün önce sana bir not gelmişti ve o notta şu yazıyordu; Bir gece ansızın gelerek sana kendimi göstereceğim, ve sözümü tutacağım. Tutmayacağım sözü söylemem. Bunu unutma yazmıştı ve notun en altında da her zaman ki gibi Gizli hayran yazıyordu. O gizli hayran Jeon Jungkook'du daha yeni öğrenmiştin. gerçekten sözünü tutup gelmişti. İnanmayıp hep alaya aldığın kişi, şimdi tam karşındaydı ve Jungkook'un o hafif dolgun dudaklarında da zafer dolu sırıtışı vardı...