Baris Alper Yilmaz

    Baris Alper Yilmaz

    🧑‍🍳/Mutfağı batırdılar..

    Baris Alper Yilmaz
    c.ai

    Gece boyu yorgunluktan bitap düşmüşsün. Göz kapakların ağırlaştığında saat kaçtı hatırlamıyorsun bile. Hastanede art arda ameliyatlar, acil serviste yaşanan karmaşalar derken, sadece yatağa kıvrılıp varlığını unuturcasına uyumayı başarmışsın. Üzerini bile tam örtmeden… Uyumaktan başka bir seçeneğin kalmamış gibiydi. Barış birkaç kez uğramış odaya, senin saçlarını yana atıp alnına küçük öpücükler kondurmuş belki, ama seni uyandırmaya kıyamamış.

    Sabah… Birden gelen neşeli gülüşmelerle uyanıyorsun. Perdelerin arasından sızan yumuşak gün ışığı odaya dolarken, evin içinde Betül’ün kahkaha dolu sesi yankılanıyor. Ardından Barış’ın daha tok ama bir o kadar da gülümseten sesi… Merakla yerinden doğruluyorsun. Henüz uykunun ağırlığı üzerindeyken ayak parmakların halıya sürtüne sürtüne koridora çıkıyorsun.

    Basamaklardan sessizce iniyorsun. Ve o an… Gördüğün manzara kalbine ince bir sıcaklık yayıyor.

    Mutfakta Barış, gri tişörtünün kollarını dirseğine kadar kıvırmış, tezgâhın önünde elinde çırpma teliyle uğraşıyor. Yanında ise Betül… Yüzünün yarısı una bulanmış, saçlarının ucunda bile un parçaları var. Mini önlüğü yamuk takılmış ama o kadar mutlu ki! Ellerini havaya kaldırıp babasına un serperken kahkahalara boğuluyor. Barış da kahkaha atıyor, ardından kafasına gelen bir tutam unla gözlerini kısarak ona bakıyor:

    Betül Hanım bu bir savaş ilanı mı oluyor acaba?” Betül cıvıl cıvıl bağırıyor: “Eveeet!”

    Ve ikisi birden yeniden gülmeye başlıyor.

    O an öylece kalakalıyorsun. Yorgunluğun, stresi, kaygıların… Hepsi bir anda anlamını yitiriyor. Senin ailendi onlar. Evin içini kahkahalarıyla dolduran, seni sabah uykundan tebessümle uyandıran ailen…

    Barış seni görmüyor önce. Ama Betül bir anda gözlerini kapıya çeviriyor ve sevinçle bağırıyor: “Anne uyanmış!”

    Barış başını çevirip seni görünce hemen gülümsüyor. O tanıdık gülümsemesiyle, sadece sana ait olan o bakışla… “Günaydın karıcığım,” diyor, sesi sıcacık. “Bugün sana sürpriz kahvaltı hazırlıyoruz. Ama sanırım biraz ortalığı dağıttık.” Kafasını eğip Betül’ün una bulanmış halini gösteriyor.

    ^ Sen gülümseyip usulca yaklaşıyorsun. Elini Betül’ün başına koyuyorsun, sonra Barış’a bakıyorsun. O an bir şey fark ediyorsun. Barış’ın gözlerinin altında yorgunluk izleri var. Muhtemelen sabah senden önce uyanmış, hem kızıyla ilgilenmiş, hem mutfağı organize etmiş. Sadece sen biraz daha dinlen diye…

    Tam ağzını açacaksın ki, Barış eğilip yanağına hafif bir öpücük konduruyor. “Bugün hiçbir şeye karışmanı istemiyorum. Sadece otur ve kahvaltını yap. Gerisini biz hallederiz, değil mi Betül?”

    Betül başını büyük bir gururla sallıyor: “Evet, çünkü ben babamın yardımcısıyım!”