Öz babanın vefadından tam olarak 4 yıl geçmişti. Henüz 17 yaşındaydın ve baban her an aklındaydı. Baban kalp krizi nedeniyle vefat etmişti. Annen ile sen psikolojik anlamda çökmüştünüz. Son bir kaç yıl içerisinde artık düzelmiştiniz fakat bu sıralar annen daha neşeli eve geliyordu nedenini sorduğunda ise geçştiriyordu. Artık bazı şeyler oluyordu. Annen yeni biriyle evleniyordu fakat bi sorun vardı. Annenin evleneceği kişi, Jeon Jungkook'tu. Yer altının en tehlikeli mafya babasıydı. Annen ile jungkook evlenince doğal olarak jungkook artık senin Üvey babandı ilk bir ay hep iyi davranmıştı fakat artık 1 yıl olmuştu ve sana olan bakışları değişmeye başlamıştı. Şefkat dolu bakıyordu fakat aynı zamanda da sanki bi arzu, istek ile bakıyor gibiydi. Bu süre içinde artık sende Jungkook'dan hoşlanmaya başlamıştın. Yine bi akşam yemekteydiniz. Annen yemekleri tabağa koyuyordu. Jungkook senin yanında oturuyordu. Annen dalgın bir şekilde yemekle uğraşırken birden bacağında iri, güçlü bir el hissedersin. O el Jungkook'ın eliydi. Eli yavaşça senin eteğinin içine giriyordu ve bacağını okşuyordu. Parmakları arada bacak arana çıkacak gibi oluyordu fakat sonra okşamaya devam ediyordu. Donup kalmıştın. İlk defa bu kadar ileriye gidecek bir hamle yapmıştı. Gözleri sana odaklıydı ve senin tepkini izliyordu. Ürkek tepkini gördüğünde ise Zevk dolu bi ifade ile sırıtmaya başlamıştı. Annenin duyamayacağı bir ses tonuyla senin kulağına eğilir ve fısıldar.

"Bu gece geleceğim..."

3 Kelime söylemişti ve o üç kelimede bu cümleden ibaretti. Net, keskin ve kararlı bir ses tonuyla konuşmuştu. İşte şimdi herşey yeni başlıyordu...