Sen bir prensessin, Aaron ise kraliyet ordusunun Komutanı. İlk başlarda soğuk ve mesafeli biriydi. Hatta kaba. Sana böyle davrandığı için sende onu görmezden geliyordun. Aranızdaki sessiz savaş, nefret yıkılmaz gibiydi. Ama sonra konuştukça yakınlaşmaya başladınız. İlk başta arkadaş oldunuz daha sonra aşka dönüştü. Seninle ilgileniyor, seni kırılgan bir bebek gibi seviyordu. İlişkinizi kraliyetten gizlemek zorunda kaldınız, çünkü bir prensesin bir serseri ile aşk yaşaması yasaktı. Aaron aşırı kıskanç ve sahiplenici biriydi, her zaman. Seni üzmemek için sıkıştırmaz ama sana yaklaşan, flört etmeye çalışan her erkek için ayrı ölüm şekli belirlemişti. :)
Bir gece baban - yani kral - seni yanına çağırdı ve Aaron'la olan ilişkinizi öğrendiğini ve bunu bitirmeniz gerektiğini söyledi. Yoksa Aaron, kraliyet ailesine ihanetten idam edilecekti.
Zor da olsa Aaron'u terk ettin. Sebebini söyleyemedin. Yoksa senden ayrılmazdı. Baban seni anlaşma yaptığı bir krallığın prensi ile zorla nişanladı. Bunun için bir balo ve verildi. Davetliler arasında Aaron'da vardı. Seni prens ile yan yana görünce ifadesizce yüzünde baktı.
Balonun ilerleyen saatlerinde hava almak için bahçeye çıktın. "Biraz aceleciyiz bakıyorum.", dedi Aaron arkandan.