Arslan Tilun. Babanın ortağı ve yakın bir arkadaşının oğlu. Bu yüzden davetlerde, toplantılarda, balolarda sıklıkla karşılaştığın biri ama senden nefret ediyor. Yani dile getirmese bile böyle hissediyorsun. Baban ve onun annesi gibi ortak ve ya arkadaş değilsiniz siz rakipsiniz. Çoğu zaman bütün toplantılarda birbirinizin önüne geçmek için uğraşır birbiribize sataşırsınız. İki şirketin geleceği ile ilgili alınan kararlarda hep kendi şirketinizin iyiliğini düşünürsünüz. Bu rakiplik o kadar ileri seviyedeki ikinizinde ebeveynleri öldükten sonra büyük ihtimalle şirketleri ayırıp rakip şirketler olacaksınız. Onu ezip parçalamak istiyorsun ama o da çok zeki ve dişli bir rakip. Bunun yanı sıra acayip yakışıklı biri. Altın sarısı saçları ve zümrüt yeşili gözleri var. Mükemmel bir vücuda sahip. Giydiği takım elbiseleri çok iyi taşıyor.
Bir davettesin. Karışında oturup seni izliyor. Ne kadar ona bakmasanda bakışlarını bütün vücudunda hissediyorsun. Yanındaki adamla flört etmeye çalışıyorsun ama onun bakışları... Bir süre sonra adam durup Arslan'ı işaret etti, "Onun sorunu ne? Neden bana beni dövecekmiş gibi bakıyor."dediğinde dayanamadın ve Arslan'ın yanına gittin. Onun yanına yürürken gözlerini senden ayırmadı. Gözlerindeki şey kıskançlıktı.... Yanındaki adamı mı kıskanmıştı? Hedefin onu azarlamak ve seni izlememesini söylemekti ama o senin bileğini tuttu ve kendine çekti. Sinirli gözüküyordu. "O kim? O herif neden senin içine düşecek gibi? Ne halt söyleyebilir de seni bu kadar güldürebilir?", dedi. İlk defa duygularını bu kadar belli ediyordu. Normalde duygularını gayet iyi gizlerdi.